Nofollow Linklerin Gizli Gücü

Merhaba arkadaşlar, yeni bir makale ile karşınızdayım. Bugün konumuz NoFollow linkler hakkında olacak. Hadi başlayalım bakalım. Bundan yaklaşık 5 6 yıl kadar önce daha SEO konularıyla yeni yeni uzmanlaşmaya ve araştırma yapmaya başlarken birçok program ve oyun sitelerinden e-posta almıştım. Link inşa programı yapmıştık ve program bazı firmalara ve kişilere ücretsiz ürünler yolluyormuş, programcımız ona göre kendince birşeyler hazırlamış. Bu kişilerde ürünleri inceleyip sitelerinde yazıp bize link veriyorlar. Tabi bu en eski yöntem değil mi? Ama o blog yazarlarının e-postası bence çok şeyi değiştirdi. Kendisi bana nofollow link yöntemi ile çalıştığını söyledi senin için problem olur mu? diye belirtti.
Bende “Neden problem olsun ki!!” dedi. Ama neden bahsettiğini bilmiyordum. Ozamanlar düşüncem link olsunda nasıl olursa olsun diyordum. Sonra bu linkin ne olduğunu araştırıp öğrenmeye çalıştım ve birçok yabancı kaynaktan verileri topladım. Birkaç kişiden link almıştık ve 200 tl civarı bir para ödemiştim. Sonra araştırmalarım sonucu NoFollow’u öğrendim ve sonuç hüsran. Çılgına döndüm!!!! 200 TL çöpe mi gitti?
O zamanlar nofollow linke karşı bakış açım işte böyleydi, ancak şu anda çok daha farklı. Tabii ki müşterileri için link almaya çalışanlar için nofollow linki insanın suratına atılmış bir şamar gibi. Ancak bu linkleri tıpkı tıklanabilir linkler kadar önemli kılan gizli güçleri var.
İşte size nofollow linklerinin neden düşündüğünüzden daha güçlü olabileceğinin sebepleri:
Link Yapılandırma Bilinci
Bugünlerde link denilince akla bir iki tane çağrışım geliyor. Birisi, “bu makale benim düşüncelerimi çok iyi anlatmış, senin de okumanı tavsiye ederim”. Diğeri, “ayy ben buradan çok alışveriş yapıyorum, şu şirin elbiselere bir baksana yaaa”. Ya da hiç olmadı “Kedi videolarına bayılırım!” şeklinde. Ancak temel olarak, bir link farklı bir sayfadaki içerik hakkında bilgi sahibi olmak için tasarlanmıştır.

İnsanları işiniz hakkında bilinçlendirmek için canla başla çalışırken linklerin önemi büyüktür. SEO şirketleri yada uzmanları artık link yapılandırma hizmeti sunuyor çünkü işletmeler de bunun ne kadar önemli olduğunu anlamaya başladı. Yani, web site trafiğinin dibe doğru gittiğini gören ve linklerin bu durumu düzeltip siteyi yukarılara taşıyacağını düşünen meşgul bir CEO için link yapılandırma çalışması kesinlikle gerekli bir adımdır.
Aynı meşgul CEO’ya gidip “bu ay 50 tane yeni link aldık ama bunların 40 tanesi nofollow linkiydi” derseniz adam/kadın kafayı sıyırabilir. Ancak ne siz ne o CEO (ne de pazarlama ekibi) nofollow linklerini bu kadar hafife almalısınız. Linkler görüldüğü sürece insanlarda bilinç oluşturma görevini yerine getirir. Tıklanabilir olmak zorunda bile değiller. Sadece görünür olmaları yeterli.
Günde kaç defa takip ettiğiniz birisinin ilginç başlığı olan bir makale linkini tweetlediğini görüyorsunuz? Diyelim ki makale gerçekten iyi yazılmış ve o anda takip etmediğiniz bir sitede yer alıyor. O yüzden siz de makaleyi kaynak okuyucuya eklediniz. Bir hafta sonra bir blog yazarken aklınıza o makale geliyor “ah, geçen hafta okuduğum o makale tam da yazdığım bu yazıyla ilgili” diye düşünüyorsunuz ve yazınızda o makalenin linkini paylaşıyorsunuz. Böylece iki şey başarılmış oluyor: birincisi Twitter’daki nofollow özelliği dengelenmiş oldu (birazdan bahsedeceğim) ikincisi de o makalenin olduğu site hakkında hem siz hem de takipçileriniz bilinçlenmiş oldunuz.

Linkler Kâr Getirir
Bir nofollow linki, şirketinizin ürünleri ya da hizmetlerine para harcayan birisine doğrudan yönlendirme yapabilir. Eğer tutarlı bir şekilde farkındalık oluşturur ve insanlarla etkileşime girerseniz, o nofollow linkleri size alan adı saygınlığından bile daha fazla kazanç getirir. Bana inanmıyor musunuz? Size nasıl ücretli bir Buffer müşterisi olduğumun hikayesini anlatayım.
Birkaç ay önce, Buffer’ın hacklenme konusunda verdiği cevaba yönlendiren linkin olduğu bir tweet gördüm. Buffer’ın ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu ancak bir blog yazısı için bana ilham verdi. Yazımı yazdıktan sonra Buffer’ı Twitter üzerinden takip etmeye başladım. Onlarla birkaç kez etkileşime geçtim (örneğin, yazım yayımlandıktan sonra onlardan bahsettim) ve onlar da anında benimle etkileşime geçti.
Sonraki haftalarda Buffer yeni yazılar yayımlayıp linklerini tweetledikçe Buffer blogunu ziyaret etmeye başladım ve şirket hakkında bilgi sahibi olmakla kalmayıp aynı zamanda gerçekleştirdikleri içerik pazarlama becerilerine de hayran kaldım. Sonunda ben de denemeye karar verdiğimde 2 aydır takip etmekteydim. Bir ay sonra ise Awesome plan seviyesine yükseldim ve sadece kendi hesabımı değil çalıştığımız kişilerin ve arkadaşlarımın şirketlerinin hesaplarını da yönetmek için her gün kullanmaya başladım.
Özetlemek gerekirse olaylar şöyle gelişti:

1. Bir başkasının Twitter linki sayesinde Buffer’dan haberdar oldum
2. Buffer’ı Twitter üzerinden takip ettim
3. İçerikleriyle ilgili etkileşime geçtim
4. Denedim, üye oldum ve şu anda onlara aylık 10$’dan fazla para ödüyorum. (kesinlikle buna değer!)

Bütün bunlar sadece bir tane nofollow linki sayesinde oldu. Üç aylık süreçte Buffer hakkındaki genel bilinç seviyem onlara hayat boyunca değer vereceğim bir noktaya yükseldi. Tek bir nofollow linki doğrudan kâr getirdi.
Bunu bir formüle dökmek istersek:
b + e = k
Bilinç + Etkileşim = Kâr. Buffer hakkında bilinçlenerek ve etkileşime geçme fırsatlarına sahip olarak ücretli bir müşteri haline geldim. Bütün bunlar sosyal medya ve sosyal medyada gördüğünüz o nofollow linkleri sayesinde oldu. (Kim demiş Twitter’da yatırım getirisi yok diye?!)
Linkler Daha Fazla Linke Yönlendirir
Birkaç yıl önce, JoshuaUnseth YouMoz için bir yazı yazarak tek bir nofollow linkinin kendisine nasıl takip edilen ikinci bir link kazandırdığını,  trafiğinin nasıl arttığını, belli bir sözcükte nasıl arama motoru sonuç sayfalarında birinci sıraya yükseldiğini anlatmış. “Nofollow Linklerinin Önemi” başlıklı yazısının sonuç kısmında tek bir linkin bile ne kadar önemli olduğunu gerçekten iyi vurgulamıştı:
Bu anlamda, nofollow’un doğrudan ya da dolaylı arama sonuçlarından bu makaleye ulaşan insanlardan yaklaşık %1’i makalenin kendisine yorum yazdı ve yaklaşık %2’si makale hakkında blog yazdı. Eğer bu makaleyi sayacak olsanız ziyaretçilerin %3’ü bu makale hakkında blog yazmış şeklinde bir sonuç elde edersiniz.
Daha fazla ziyaretçisi olan bir sitede böyle rakamların çıkacağını düşünmüyorum ama bu istatistiklerin, içeriğin viral olarak yayılmasını temsil ettiğini kesinlikle düşünüyorum. Sonuçta, HER ŞEY BİR LİNKE BAĞLI ve linkin takip edilip edilmemesi,bu durum için bir değişiklik yaratmıyor.
Ben daha iyi şekilde ifade edemezdim! Joshua’nın yazdıkları bugün hala geçerliliğini koruyor. Hatta şu günlerde çoğumuzun beğendiği blog yazılarını ya da mesajları Twitter üzerinden meşhur etmeye çalıştığımızı ya da web sitelerimizde paylaşmak istediğimiz ilginç içerikleri sağlaması için kaynak okuyuculara güvendiğimizi düşünürsek, Joshua’nın söyledikleri çok daha doğru geliyor insana.
Tek bir nofollow linkinin gizli gücünü gösteren gerçek hayattan bir örnek paylaşalım. Mart ayında,Birleşik Devletler’deki İnternet Sağlayıcılarının manzarasını ve Comcast’in olası bir Time-Warner satın alımı yapmasından nasıl etkileneceğini gösteren iki tane harita yayınlandu. Yazı 160,000’den fazla takipçisi bulunan Amazing_Maps adlı Twitter hesabı tarafından tweetlendi.

Bu, açıkça görüldüğü gibi takip edenlerin retweetleri de dahil nofollow bir linkti.
İki gün sonra, Huffington Post’un ilk sayfasındaydılar.

Hikayemiz HuffPo’da yazıldıktan sonra haritalar birçok başka web sitesine daha yayıldı ve oralardan gelen çoğu link blog yazısına ve ana sayfamıza yönlendirilen takip edilebilir linklerden oluşuyordu. Ama o linkler takip edilebilir olmasaydı bile kişiler WebpageFX, kendi bloglarında ve yaptıkları iş konusunda bir bilinç oluşturmuş ve insanları haberdar etmiş oldular bile.
Joshua’nın dediği gibi: sadece bir link gerekli. Bir link birçok linke yönlendirebilir.
Nofollow Linklerinizden En İyi Şekilde Yararlanma Yolları
“Tamam, Ertan,” diyen şüphecileri duyar gibiyim, “Sana inanıyorum. Nofollow linkleri gerçekten güçlü hatta sihirli. Ama biz hiçbir tweetimizin HuffPo yada onun gibi büyük yerler tarafından yayımlandığını görmedik şimdiye kadar.”
Pekala, şöyle düşünün: biz bu zamana kadar yüzlerce blog yazısı yazmıştık ama bunlardan sadece bir tanesi Twitter linkine (bizim değil), oradan da HuffPo’ya ulaşabildi. İnternette her şey doğru içerikle doğru zamanda doğru yerde olmakla alakalıdır. Ve piyasadaki dikkat çekmek için birbirleriyle yarışan tüm o bloglar, web siteleri ve şirketler yüzünden fark edilme şansınız düşükten daha düşüktür.
İster sosyal medyada olsun ister birisinin blogunda olsun, nofollow linklerinizden en iyi şekilde yararlanmanız için birkaç yol gösterebilirim.
Görüntüleyenlerin linkinize tıklamasını sağlayın. Bunun için farklı başlıkları sınayabilirsiniz, farklı tweetler deneyebilirsiniz ya da çıkıp açıkça “bakın, buraya tıklarsanız şöyle güzel bir şey olacak” diyebilirsiniz. Örneğin, Buffer blog yazısına yönlendiren bir linkin çevresinde kullanılan dilin değişmesiyle, bir tweetin diğerine göre %100 daha fazla tık aldığını tespit etmiştir.


Hedef kitlenizi genişletin. Nofollow linkinizi insanların daha fazla görmesini, tıklamasını ve paylaşmasını mı istiyorsunuz? Daha geniş bir kitleye hitap edin. Bunu yapmak için basitçe endüstrinin önde gelenlerini takip edebilirsiniz. Onlar da sizi yüksek ihtimalle takip edecek, yazılarını paylaşmanızı isteyecek ve sizin yazınızı onlar da paylaşacaktır. Yetkili kişilere e-posta göndererek (nazikçe) içeriğinize bir göz atmalarını isteyebilirsiniz. Eğer gerçekten kaliteliyse bir paylaşım alanı daha kazanabilirsiniz. Bunu oyun, film, haber vb her sektörde deneyebilirsiniz.
Bir başka ipucu: Eğer başkasına atıfta bulunduğunuz bir blog yazısı ya da ürün içeriği yayımlıyorsanız o kişiyi de mutlaka bundan haberdar edin. Sanki sadece egolarını şişiriyormuşsunuz gibi gözüküyor ama gerçekten işe yarıyor. Birisi benim hakkımda blog yazısı yazsa, iki elim kanda olsa tanıdığım herkese linkini yollardım! (Tabii iyi şeylerden bahsediyorsa. Aksi halde bir köşeye çekilip ağlardım. 😛 )

Linkinizin, amaca uygun olmasına dikkat edin. Bu konu bana göre nofollow linklerinin en önemli yönü. Sosyal medyada içeriği alakasız olduğu için hiç tıklanmayan birçok link mevcut. Bunu kontrol etmek biraz zor çünkü okuyucularınızın ne zaman sizin blog yazılarınızı okuma ne zaman kedi fotoğraflarına bakma modunda olacağını kestiremezsiniz. Ama yine de neyi, ne zaman ve niçin paylaştığınız konusunda dikkatlice düşünürseniz rakiplerinizden bir adım öne geçebilirsiniz.
İçeriğin de konuyla alakalı olmasına dikkat edin.Tamam, insanlar linkinize tıkladı. Harika! Ama tek sayfalık ziyaret oranı %99. Pek de harika değilmiş. Dünyanın en iyi başlığını yazabilirsiniz, ama gökkuşağının öbür ucundaki altın küpü boşsa, insanlar orada çok vakit geçirmek istemez. Yanlış yönlendiren başlıklardan, tatmin etmeyen içeriklerden ya da yanlış insanlara yapacağınız düz pazarlama tekniklerinden kaçının.
Dürüst olmak gerekirse, yukarıda linkini verdiğim İnternet Sağlayıcıları haritasının en büyük hatası buydu. Bir sürü insan haritaları inceledi, hatta araştırmanın geri kalanını okumak için bloguda ziyaret etti ama sonra ayrıldılar. Muhtemelen o ziyaretçilerin %99’u WebpageFX hakkında ve bizim neler yaptığımız hakkında en ufak bir fikre bile sahip değil. Bu, içeriğin kötü olduğu anlamına gelmiyor, sadece bizim çekmeye çalıştığımız hedef kitlesi için amacına uygun bir içerik değildi.
Karşılama sayfalarınızı iyileştirin. Birisinin linkinize tıkladıktan sonra ne yapmasını istersiniz? Ziyaretçinizin bir sonraki adımı ne olmalı? Onları biraz daha sitede tutabilmek. İlgili mesajları öneren bir eklenti kullanarak daha fazla okunacak malzeme ya da snip.ly gibi bir hizmet kullanarak alakalı içerik ve link sağlayabilirsiniz.

Şikayet etmeyin.Eğer birisi size bir link yolladıysa ve o link nofollow ise, lütfen o kişinin gelen kutusunu taramalı tüfek gibi bombardımana tutmayın. Belki sizi henüz linklerinizi takip edecek kadar iyi tanımıyordur. Eğer bu konuda sakin davranırsanız belki ikinci kez yollayacağı link takip edilebilir link olacak. Olmasa bile siz yine de bu linkten faydalanıyorsunuz zaten, değil mi?
Nofollow Link Dünyanın Sonu Değil
Profesyonel SEO‘cular olarak, hepinizin takip edilebilir aktif linkler oluşturmayı, o linklerin de müşterilerinizin ya da kendi web sitelerinizden geçmesini istediğinizi biliyorum. Hepimiz istediğimiz şeyi yapabilseydik, link almak çok kolay olurdu, tüm linkler takip edilebilirdi, Google asla ve asla bir site çok fazla linke sahip diye ceza vermezdi. Hepimiz milyon dolarlar kazanırdık ve plajda kokteyllerimizi yudumlayarak günümüzü gün ederdik. Ama maalesef işler böyle yürümüyor.

Dürüst olmak gerekirse, bir nofollow link ne sizin için ne de müşteriniz için dünyanın sonu demektir. Bu linkler, kendi markasını online olarak yaratmaya çalışanlar için değerli ve önemlidir. Yukarıda gösterdiğim gibi bu linkler düşündüğünüzden çok daha büyük bir güce sahip.
Bir linkin takip edilip edilmediğine odaklanmak yerine, o linkleri doğru zamanda doğru insanların önüne koyabilmek için elimizden gelenin en iyisini yapmalı, geri dönüş sağlayacak olan linklerin de ötesinde içerikler yaratmalıyız. SEO‘daki her şey gibi link elde etmek de denge işidir: takip edilen ve edilmeyen ya da aktif ve pasif linkler arasındaki denge gibi.
Yazımın başında bahsettiğim o nofollow linki yayımlandı, blog yazarı gönderdiğimiz üründen memnun kalmış ve yazdığı inceleme de mükemmeldi. O inceleme sayesinde sitemize yüksek oranda ziyaretçi geldi ve hatta birkaç tane de satış yaptık. Tabi ben firmadan ayrıldım bazı sorunlardan dolayı ama arada yine selam sabah veriyoruz. Yabancı yüzlerce firma ile çalıştım ve hala çalışıyorum. Ben görmeden inanmayan birisi olarak, artık sadece takip edilebilir olanları değil genel olarak link kazanmanın daha yararlı olduğunu savunuyorum. Sizlerinde farklı düşünceleri olabilir, bunları bizimle paylaşabilirsiniz.
Son sözüm: NoFollow linklerden çekinmeyin, bazen sitenize öyle bir nofollow link alırsınız 100lerce DoFollow linkin üstesinden gelir. Önemli olan o link üzerinden sitenize ziyaretçiyi çekebilmek.
Şimdilik benden bukadar, yeni bir makalede görüşmek üzere.
Sevgilerimle…