Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi ve Tarihçesi

abant izzet baysal üniversitesiTürkiye’nin iki metropolü olan Ankara ve Istanbul sehirlerinin arasinda dogal güzelliklerle çevrili ülkemizin en seçkin üniversitelerinden biri olan Abant Izzet Baysal Üniversitesi egitim ve ögretim alaninda da en ön siralarda yerini almaktadir. 3 Temmuz 1992 ‘de kurulan üniversitemizde bugün, 8 fakülte, 3 enstitü, 5 yüksekokul, 6 meslek yüksekokulu ve 4 arastirma merkezi bulunmaktadir. Bu birimlerde 900 ögretim elemani 18200 ögrenciye kaliteli ve çagdas egitim vermenin gururunu yasamaktadir. Üniversitemizin birimleri, Bolu’dan Düzce’ye, Akçakoca’dan Gerede’ye ve Mengen’den Mudurnu’ya kadar çok genis bir alana yayilmistir. Bolu’ya 8 km uzakliktaki merkez Izzet Baysal Kampüsü benzersiz bir doga güzelliginin içinde yer almaktadir.
Bilim üretmek, egitim yapmak ve bulundugu yöreyi aydinlatmak hedefiyle yola çikan Abant Izzet Baysal Üniversitesi, bu üç temel görevini yerine getirirken, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “çagdas uygarlik düzeyinin üzerine çikma” direktifini gerçeklestirmeyi ana hedefi olarak görür. Bir devlet üniversitesi olan Abant Izzet Baysal Üniversitesi, Türkiye’nin en büyük hayirseverlerinden biri olan Izzet Baysal’in 70 trilyon liralik (yaklasik 42 milyon dolar) tesis ve donanim yatirimi ile kisa sürede mükemmel bir fiziki yapi ve üstün bir teknolojik donanima ulasmistir.
Üniversitemiz, bilimsel gelisme ve teknolojileri takip edebilecek, uluslararasi rekabet gücüne sahip bir arastirma ortami hazirlamayi öncelikli görevleri arasinda kabul etmekte ve 21. yüzyil Türkiye’sine çagdas, nitelikli bir insan profili sunmayi hedeflemektedir.Bu yolda Abant Izzet Baysal Üniversitesi, kuruldugu günden bu yana büyük bir mesafe katetmis ve Türkiye’nin en hizli gelisen üniversitesi konumuna gelmistir.
Abant Izzet Baysal Üniversitesi, Ülkemizdeki devlet ve vakif üniversitelerinin yaninda Vakif destekli devlet üniversitesi olarak üçüncü bir model olusturmaktadir. Devletimizin imkanlarina ek olarak Izzet Baysal Vakfi’nin yatirimlariyla da, kisa sürede mükemmel bir fiziki yapi ve üstün teknolojik donanima ulasan üniversitemiz, ögrencilerine çagdas ve gelismis bir akademik ortam sunmaktadir . Ayrica, Izzet Baysal Vakfi basarili ögrencilere burs destegi de saglamaktadir.
AMBLEMİN ÖYKÜSÜ
İlk bakışta ortadaki ışık kaynağını çerçeveleyen üç yarım bir çeyrek çemberden oluşan bir sembol görülmektedir. Biraz daha dikkatli bakıldığında, belden yukarısı görünen bir insan figürü (başı güneşe benzeyen, kolları kanat gibi iki yana açılmış bir BİLGE İNSAN varlığı) görülebilir.
Burada; güneş-baş bilgeliği ve bilgi yaymayı, yukarıya dönük kollar ise; ilerlemeyi, gücü, güveni ve korumayı simgelemektedir. Kollarının ikiden fazla olmasının nedeni hem geniş bir kitleye kucak açabileceğini hem de kapsadığı konuların zenginliğini göstermektedir.
Çeyrek çember kullanılarak yarım çemberlerin aşağıda oluşturduğu tıkanıklık giderilmiş, aynı zamanda bu eleman, sembolün genel görünümündeki simetriyi de bozarak monotonluğunu ortadan kaldırmıştır.Çemberlerin üst yarısı kaldırılarak engelsiz, hür düşünceli, bağımsız ve sonsuzluğa uzanan geniş bir atmosfer yaratılmak istenmiştir.
Renk olarak yeşil ve mavi düşünülmüştür. Bilindiği gibi Bolu denilince akla bu iki renk gelmektedir. Renklerden biri amblem için, diğeri yazı için kullanılmalıdır. Amblemde tek renk üzerinde durulmasının sebebi baskı sırasındaki olası renk kaymalarının önüne geçmektir.

Cevap Gönder

E-posta adresiniz yorumunuzda yayınlanmayacaktır.