Google+ Bekleneni Boşa mı Çıkarttı?

Merhaba, haberlerde okumuştum. Google+’ın “babası” Google’dan ayrıldığına ve gizli kaynaklara göre Google+ ekibinde köklü değişiklikler yaşanmakta olduğuna göre Google+’ın şimdiye kadar başarılı mı başarısız mı olduğuna dair kendimce adil bir değerlendirme yapmak istiyorum.
Google ile uzun süredir ilgilendiğim için bu analizi rahatça yapabileceğim düşüncesindeyim.
Google+ vs. Facebook
Her şeyden öce, Google+ Facebook değildir. Eğer size göre Google+’ın Facebook gibi olmaması Google+’ın daha küçük olması, daha ön planda olmaması ya da dedenizin henüz Google+ kullanmaması ise ve bundan dolayı Google+’ın başarısız olduğunu düşünüyorsanız, o zaman siz Google+’ın ne işe yaradığını anlamamışsınız. Bu şekilde düşünen çok insan olduğu için bu cümleyi kurmak durumundayım.
Facebook’un amacı aile, arkadaşlar, iş arkadaşları, akrabalar gibi gerçek hayattan birbirini tanıyan insanları bir araya getirmek iken; Google+, tam tersine, sizinle aynı ilgi alanlarını paylaşan yeni kişilerle tanışmanızı amaçlar.
İşte bu yüzden Facebook’u sevmiyorum. Okulda bana kabadayılık yapan ya da 20 sene boyunca tek bir kelime etmeyen arkadaşlarım birden bire benimle özel fotoğraflarını paylaşma arzusu ile doluveriyor. Eğer çok seyahat eden biriyseniz ya da dünyanın her tarafından arkadaşlarınız varsa, Facebook onlarla iletişim kurmak için mükemmel bir araç. Ama sınıfta tek göçmen çocuksanız ve doğum günü partilerine bile davet edilmiyorsanız, size pek yararı dokunmaz.
Kişisel Tecrübelerim
Bana göre Facebook hep can sıkıcı olmuştur. Bana üniversitede burs veren bir patron Karayipler’deki pahalı tatilinden fotoğraflarını yollarken ben ay sonunu nasıl getireceğimi düşünüyordum. Benimle aynı düşüncelere sahip olduğunu zannettiğim insanların kurduğu “gruptayken”, insanlar bana yardım etmek, bilgilendirmek yerine yüzlerce insanın önünde yerden yere vurmaya çalışmasıda ayrı bir olay. Beceremeselerde o girişimleri yetebiliyor.
Ben Facebook’u diğer sosyal medya araçları, yani Twitter, gibi kullanmaya çalıştım ancak işe yaramadı.
Özel konuşmalar, otomatik paylaşım sistemleri ve Facebook’u çevreleyen şu “gizlilik” skandalları sebebiyle en sonunda Facebook’u bıraktım. O zamanlar Google+’ı zaten yaklaşık 1 senedir kullanmaktaydım.
Bazı arkadaşlarım bana geri kafalı diyorlar ama ben arkadaşlarımla gerçek hayatta buluşmayı ya da telefon etmeyi tercih ediyorum.
Google+ Artık Her Şey Demek
Şu anda muhtemelen ruhunuz bile duymadan Google+ kullanmaktasınız. YouTube, Gmail ya da diğer Google hizmetlerini kullandığınız zaman aktif olarak kullanmasanız bile hatta bilerek kullanmasanız bile Google+ kullanmış oluyorsunuz. Google artık fazladan profiller de oluşturdu; bir tane YouTube hesabıma göre, diğeri Google Yerel dizin girişlerindeki bilgilerime göre.
YouTube’da yorum yaptıysanız ya da Google Haritaları kullanarak yerel işletme girişi yaptıysanız çok büyük ihtimalle siz bilerek kayıt olmadıysanız bile Google+ profiliniz ve sayfanız yaratılmıştır.
İnsanları bu şekilde zorlayarak Google+ üyesi yapıp, Google+’ı yaymak pek de akıllıca bir yöntem değildi aslında. Çok tartışmalı bir konu olan “aktif kullanıcı” istatistikleri bu “büyüme hilesi” ile manipüle edilmiş oldu ama birçok insan da Google+’tan ve ana şirketi olan Google’ın işletme uygulamalarından men edildi.
Facebook, Twitter ya da Pinterest kullanmaya başlamak insanlara ilgi çekici geliyordu ancak Google+’a başlarken insanlar çok ihtiyatlı davranıyordu. Ayrıca yeni araçları kullanıp eğlenmek yerine “ben niye buradayım?”, “bunun bana ne yararı var?”, “Google+’ın amacı nedir?” gibi sorular soruyordu.
SEO için Google+?
Evet, burada size uygun ne olabilir? Neden Google için bedavaya çalışasınız ve onlar için “harika içerikler” yaratarak başkalarıyla olan ilişkinizin haritasını çıkarmalarına izin veresiniz? Çoğu insan bu kendini-sömürme seçeneğini kullandı çünkü Google aramalarında daha üst sıralarda yer alabileceklerini zannettiler. Google da ilk başta bu umudu teşvik etmek için adım attı ancak kısa süre içinde bunun bu şekilde olamayacağını anlayınca geri adım atmakta gecikmedi.
Arama devi, Google+ paylaşımlarının ya da Google+1 oylarının Google arama sıralamaları üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olmadığını açıkladı.
Yine de Google’ın kişiselleştirilmiş aramasının büyük oranda Google+ bağlantı ve etkinliklerinize bağlı olarak yapıldığı ortada. Oturum açtıktan sonra yapacağınız sosyal arama sonuçlarında gözle görülür bir artış var. Artık oturum açmak bir alışkanlık haline geldi ve Google oturumunuzun 7/24 açık kalmasını sağlamak için teknik çözümler getirdi. Ama arama trafiği avantajı beklendiği kadar etkiye sahip değil henüz.
Sosyal Paylaşım için Google+?
Facebook haricindeki başarılı sosyal paylaşım sitelerinin en önemli yönlerinden birisi blog yazarlarının, yayımcıların ve web site sahiplerinin kimin hangi içeriği hangi sosyal sitede paylaştığını görebilmeleridir. Daha sonra bu paylaşanlarla arkadaş olup daha fazla paylaşıma imza atabiliyorlar.
Google+’ta size ziyaretçi gönderen kaynakları göremiyorsunuz çünkü trafiğin tamamı anonim.
Sadece Google+’a kendiniz oturum açıp güncellemeler kısmındaki hareketlere bakarakkimin size oy verdiğini tahmin edebilirsiniz. Google+ üzerinden kazanan içerikleriniz için arama da yapabilirsiniz ama bunu elle yapmak için kimin zamanı var ki? Bu yöntemle çoğu zaman diğer sitelerden, örneğin Twitter’dan, tanıdığınız insanların çevresinde kalıyorsunuz.
Google+’ta yeni insanlar tanımak ve kaynaşmak için çok fazla zaman ve emek harcamanız gerekiyor.
Ben bu işi şimdiye kadar 2.5 sene yaptım ve şu anda Google+’taki takipçilerim Twitter takipçilerimin iki katı. Daha ilginç olanı ise, Twitter kullanıcılarından çok daha duyarlılar. SEO konusunda yurtdışında birçok uzmanla  sohbet etme şansı yakaladım. Google+, online ilişkiler için iyi bir araç.
Twitter’da insanları ve içerikleri gözden kaçırabiliyorsunuz. Ama arama ile uğraşıyorsanız Google+’ta David’i gözden kaçırmak neredeyse imkânsız. Ayrıca bu adamlar çoğunlukla Google+’ta online oluyor ve Twitter’ı ara sıra kullanıyor.
Peki, Google+’ın İyi Yanı Nedir?
Sanırım şimdi merak ediyorsunuz: İyi de Google+ ne işe yarıyor o zaman? Niye bunu kullanmak isteyelim? Kullanırsak ne gibi beklentilerimiz olmalı? Google+ şu açıdan iyidir:

1. Soru sormak
2. Münazara etmek
3. Kitle kaynak kullanımı
4. Etkili kişilere yaklaşmak
5. Önemli haberleri takip etmek.

Hatta bazı insanlar internet tabanlı seminer ya da video konferans yapmak için de kullanıyor. Ben henüz yapmadım bunu çünkü temel işlevlerinden fazlasıyla memnunum.
Görünüşe göre Google+ toplulukları da Facebook’takilerden daha iyi çalışıyor. Örneğin, ben Google+’ta bir tane Alman SEO topluluğuna üyeyim çünkü başka türlü yerel gelişmelerden haberdar olamıyorum. O topluluktan aldığım verileri Almanca tercümana ücret karşılığı çevirtiyorum ve analizleri aynen uyguluyor sonuçları not alıyorum. Buda benim gelişimimi olumlu yönde etkiliyor. Çünü her ülkenin farklı SEO stratejileri var ve uzmanları..
Çevreler Mantıklı Geliyor mu?
Çevrelerin amacı nedir? Bir yararı var mı? Çevreleri ben kendim de denemeye çalıştım ama becermeyince bıraktım. Bu aralar içeriklerimi beni takip eden herkesle paylaşıyorum. Eğer siz hem aile ve arkadaşlarınızla hem de sizin gibi düşünen yabancılarla iletişim kuruyorsanız, hangi çevreyle ne gibi içerikler paylaşmak istediğinizi ayarlayabilirsiniz.
Ben SEO, sosyal medya, teknoloji vb konuları için ayrı çevreler oluşturdum ama durup düşününce aslında hepsinin çok benzer konular olduğunu, hepsine ayrı ayrı bölmenin anlamsız olduğunu fark ettim. Blog yazdığınız zaman, sosyal medya ve arama motoru optimizasyonuyla da ilgilenmiş oluyorsunuz. Bu yüzden çevreler en iyi sonuçları elde etmek için biraz emek istiyor.
O Zaman Google+ Başarısız mı Oldu?
Google+ başka bir Facebook olma hatta Facebook’un yerine geçme konusunda başarısız oldu. Google+ farklı bir şey ve bazı durumlarda daha iyi bir şey. Google’ın insanları zorla ya da otomatik olarak Google+’a sokması aptalcaydı. Daha önce yapılmış olan Pinterest benzeri bir mantar pano tasarımı kullanmak da çok iyi bir fikir değildi. Gerçi ne olursa olsun ben Google+’ı Facebook’a tercih ediyorum.
Google+’ı Facebook’un, Twitter’ın ya da Pinterest’in bir alternatifi ya da yedeği olarak düşünmezseniz, daha çok memnun kalabilirsiniz.
Google için Google+’ın amacı çok büyük bir kullanıcı profili veri tabanı oluşturarak insanların gerçek isimlerine ve ilişki haritalarına sahip olmak. Bu yolla Google sosyal arama sonuçlarınızı kişiselleştirebiliyor. Şimdiye kadar oldukça iyi gitti. Er ya da geç, Google aramaları tamamen gerçek insanlardan alınacak onaylarla mümkün hale gelecek. SEO stratejisi içinde sitenizdeki içeriği işe yarasın yaramasın Google+’ta paylaşmanızı öneririm, gözle görülür bir etkisi çok fazla yok ama içeriğinizin kaliteli bir platformda gösterilmesi güzel birşey..
Benden şimdilik bukadar gençler pazar pazar işe gidiyoruz mecburen, akşama ya da yarın yeni bir makale yazacağım. Kalın sağlıcakla…