Şeker Hastalığı

Diyabet halk arasında Şeker Hastalığı olarak bilinir. Belirli bir yaştan sonra çoğu insanın karşılaştığı, hayatını devam ettirmede ciddi güçlükler yaşatan bir hastalıktır.
Diyabet hastalarının en çok karşılaştığı rahatsızlıklar sık sık idrar çıkma, yaraların geç iyileşmesi, kilo kaybı, halsizlik ve bulanık görmedir. Kan şekerinin yükselmesiyle gelen idrara çıkma isteği, bu hastalıkta en çok bezdiren rahatsızlıktır. Özellikle ilerlemiş diyabet hastasıysanız çok sık idrara gereksinimi duyacaksınız. Bu durumun ortaya çıkması, kilolu ve yaşlı insanların bitkin düşmesine ve hayat kalitesinin olumsuz yönde etkilenmesine neden olacaktır. Akabinde uykuda kan şekerinin yükselmesi idrarın gelmesiyle birlikte, çok sık yaşandığı için kişinin bundan haberi olmayıp yatağına kaçırmasıyla son bulacaktır. Küçük çocuklarda olduğu gibi idrarını yatağa kaçırma bir yetişkinin ciddi şekilde bunalıma girmesine neden olacaktır. Üstelik bu evde 2-3 ailenin yaşaması bu olayı daha da tetikleyecektir. Çevresindeki insanlar onun bu yaptığından bıkacak ve hastanın kendinden nefret etmesine yol açacaktır. Bu durum o hasta için çekilmez bir hal alacaktır.
Diyabetin bir başka belirtisi de kişinin vücudunda oluşan yaraların geç iyileşmesidir. Özellikle diyabet hastaları kendilerine çok dikkat etmelidir. Çünkü en küçük bir yaralanmada hasar gören kısım çok geç iyileşecektir. Örneğin; parmakta oluşan küçük bir kesiğin bile normal kişilerden daha uzun sürede iyileşecektir. Ya da hastanın bir kaza sonucu kolu veya bacağı kırılması sonucunda onu daha uzun tedavi süreci ve daha fazla acı duymasına neden olacaktır. Onun için özellikle diyabetli hastalarda ameliyatlardan kaçınılır. Ameliyat mecbursa sürekli doktor gözetiminde hasta izlenir. Bir başka belirti ise kilo kaybı ve halsizliktir. Bu belirtide diğer belirtiler gibi hastayı bıktıran, bezdiren bir rahatsızlıktır. Kişi çoğu zaman her şeye karşı isteksizdir. Bir diğer belirti hastaların bulanık görmesidir. Kişi diyabet ilerledikçe görme bozukluğunun daha da farkına varır. Halk arasında şekerin göze vurması olarak bilinen, kan şekerinin çok yükselmesine (örneğin; 400 seviyelerine) karşın bir önlem alınmadığı zaman görülür. Bazı kişilerin bu şekilde oluşan görme kaybı birazda olsa ameliyatla düzeltilebilmektedir. Fakat bununda bazı sonuçları vardır. Çünkü ameliyat sonucunda göz iyileşmeyebilir ve kişi gözünü tamamen kaybedebilir. Tabi günümüzde gelişen teknolojiyle beraber tıp alanında kullanılmaya başlanan lazer ile bu risk minimuma düşürülmüştür.
Diyabet bir takım cihazlar sayesinde günde belli ritüellerle yapılan kan şekeri ölçümleri sayesinde izlenebilir ve kontrol altına alınabilir. Diyabet hastalarının bu hastalıkla mücadele etmelerine yarayacak bazı yöntemler vardır. Bunlardan bir kaçı insülin, diyet ve egzersizdir. Diyabet hastaları uzman hekimlerce belirlenen diyetleri uygulamalılardır. Bu diyet programı içerisinde hastanın en çok dikkat etmesi gereken maddeler; şeker ve tuzdur. Bunun yanı sıra kişi tabiri caizse tıka basa yememelidir. Diyetle beraber kullanılacak bir diğer yöntemde insülin alımıdır. Yemeklerden yaklaşık 15 dk önce alınması gereken bu insülin şeker seviyesinin düzenlenmesine yardımcı olur. İnsülin kullanımı kişiden kişiye değişir. Örneğin; bazı kişiler günde dört kez den 35 mil alırken, bazı kişiler günde iki kez 55 mil kullanabilirler. Bu kullanım şekilleri uzman hekimlerce belirlenmesinde büyük fayda vardır, aksi halde insülinin hiçbir faydası olamayacaktır. İnsülin kullanımı ve diyet yapılmasının yanında egzersizin yapılması kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olacaktır. Çünkü düzenli egzersiz yapıldığında vücut, vücutta bulunan fazla şekeri atacaktır.

1 Yorum var
  1. acı hayat

    şeker hastası arkadaşım var. yazık gerçekten zor bir hastalık. hergün iğne yemek. güzel birşey olmasa gerek.

Cevap Gönder

E-posta adresiniz yorumunuzda yayınlanmayacaktır.